I. Kılıç Arslan Biyografisi
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah‘ın oğludur. 3. Anadolu Selçuklu Sultanıdır.
I. Kılıç Arslan, 1079 senesinde doğmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah‘ın oğludur.
Babası Kutalmışoğlu Süleyman Şah ’ın 1086 yılik tutuş ’a yenilmesi ve vefatı üzerine, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah onun oğulları Kılıç Arslan ve Davud Arslan ’ı İsfehan ’a götürdü. Kılıç Arslan burada altı yıl iyi bir eğitim ve öğretim görerek, Türk-İslam terbiyesi ile yetiştirildi.
1092 senesinde Melikşah‘ın ölmesiyle Büyük Selçuklu Sultanı olan oğlu Berkyaruk tarafından serbest bırakılan Kılıç Arslan, İsfehan ’dan Anadolu ’ya gelerek İznik ’te altı yıldır boş duran Anadolu Selçukluları tahtına 1093 senesinde çıktı. Babasının vefatından sonra şehri elinde yakalayan İznik valisi Ebu’l-Kasım, iktidarı saltanat ailesinin varislerine teslim etti. Yanındaki Türkmen ailelerini İznik ’e yerleştirerek, Anadolu ’da ayrılmış olan birliği yeniden tesis etti.
Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos, hem Bizans hem de Selçuklular için bir tehlike olduğunu belirttiği ege bölgesinde kuvvetlenen Çaka Bey ’e karşı Kılıç Arslan ile ittifak kurdu. Abidos abluka etmesi esnasında Bizans donanması denizden, Selçuklu ordusu ise karadan Çaka Bey’e karşı harekete geçti. İki devlet arasındaki ittifaktan haberi olmayan Çaka Bey, I. Kılıç Arslan ile bir görüşme arz etti. Kendisini merasimle karşılayan I. Kılıç Arslan, daha evvel Çaka Bey’in kız kardeşi ile evlenmiş olmasına karşın 1095 senesinde verilen ziyafet sırasında kılıcını sürükleyerek Çaka Bey‘i öldürdü.
1095 senesinde Malatya üzerine sefere çıkan Kılıç Arslan kaleyi bütün düşürmek üzere iken, suratbinlerce kişilik haçlı kuvvetlerinin Anadolu topraklarına girdiğini haber aldı. Bunun üzerine, muhasarayı kaldırarak hızla memleketini müdafaaya döndü. 1097 senesinde İznik ’i muhasara eden haçlılara karşı hisar önünde ordusunu savaşa soktu. Şiddetli çarpışmalar sonunda iki taraf da ağır zayiat verdi. Birçok haçlı kumandanı öldürüldü. Ancak düşman sürekli takviye alıyordu. Kalabalık düşman kuvvetlerine karşı alan savaşı vermenin tehlikeli olacağını kavrayan Kılıç Arslan ordusunu geri sürüklemek zorunda kaldı. Böylece 22 senelik Selçuklu payitahtı olan İznik şehri 19 Haziran 1097′de Haçlı kuvvetlerinin eline geçti.
Kılıç Arslan bundan sonra Danişmend Gazi ve Kayseri emiri Hasan ile birleşerek Eskişehir ’e Doğru harekete geçen haçlılara dağ, geçit ve vadilerde sürekli baskınlar tertip ederek ağır zayiat verdirdi. Öyle ki, Kayseri ve Toroslar üzerinden Kudüs ’e Doğru yol alan haçlı osavaşları neticesinde altı surat binden suratbine düştü. Neticede Kudüs ’e erişen haçlılar bu bölgedeki büyük Selçuklu emirlerinin rekabetinden de yararlanarak 10 Mart 1098 ’de Urfa, 27 Haziran 1098 ’de Antakya ve 15 Temmuz 1099 ’de Kudüs ’de hıristiyan idareler kurdular.
Ardından 1101 senesinde devam eden haçlı seferleri Kılıç Arslan ’ın çabalari neticesinde başarıya erişmeden sonuçlandı.
İznik ’in kaybından ve Birinci Haçlı seferinden sonra Kılıç Arslan, Anadolu Türklerini toplamaya başlayarak, Konya ’yı başkent yaptı. Büyük Selçuklu İmparatorluğu ’nun ufalanmasından yararlanarak bütün İslam alemine hakim olmak teşebbüsüne girişti. Ancak Musul emiri Çavlı, Artukoğlu Şehirgazi ve Suriye meliki Rıdvan ile 1107 senesi Temmuz ayında Habur nehri kıyısında yaptığı savaşı kaybetti. Yaralı olarak Habur akarsusunu geçerken boğularak şehid oldu. Naşı Meyyafarikin ’e götürülerek kendisi için yapılan Türbeye defn edildi.
Anadolu Selçuklu Devleti ’nin en buhranlı devrelerinde hükümdar olan I. Kılıç Arslan, teşkilatçı bir devlet adamıydı. Üstün kumandanlık kabiliyetine sahip, yaşamı çaba içinde geçen büyük bir kahraman ve gazidir. Mutaassıp haçlı ordusuna ağır kayıplar verdirerek, Türklerin Anadolu topraklarından atılamayacağını ispat etti. Çok hayır işleyip ahalisinin sevgisini kazandı. Hıristiyan ulusa da adalet ve şefkatle davrandı.
I. Kılıç Arslan, 13 Temmuz 1107 tarihinde 28 yaşında savaş sırasında Habur Çayı’ndan geçerken atının ve kendisinin zırhlı olmasından dolayı geçemeyip boğularak can verdi.
Yerine büyük oğlu Şahinşah Melikşah gelmiştir. Büyük Selçuklu Devleti’nin hükümdarı olan Melikşah ile karıştırılmamalıdır.